Saturday, December 16, 2006

 

ÜLKEMİZDE DERNEK ÜYELİĞİ YAYGINLAŞIRKEN

Hürses Gazetesi 30 ekim 2006 Av.Şule Eyüpgiller
Geçtiğimiz günlerde basında yer alan haberde, son bir yılda ülkemizdeki derneklerin üye sayısında yüzde 44 oranında artış olduğu açıklandı. Haberin diğer bir ilginç yönü ülkemizdeki 7 milyon dernek üyesinden 5.9 milyon unun erkek üyelerden oluşması ve nüfusumuzun yüzde onu oranında dernek üyesi bulunduğu idi. Bu ilginç haber vesilesiyle 2004 yılında Dernekler Kanununda yapılan değişiklikler ve 31.3.2005 tarihli Dernekler Yönetmeliği sonrası dernek üyeliği ile ilgili her yurttaşın bilmesi gerekenleri sizlere aktarmakta yarar görüyorum.
23.11.2004 tarihinde yürürlüğe giren Dernekler Kanununda derneğin tanımı; ” kazanç paylaşma dışında, kanunlarla yasaklanmamış belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere, fiil ehliyetini haiz en az yedi gerçek veya tüzel kişinin, bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmek suretiyle oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kişi topluluklarını” olarak yapılmıştı.
Onbeş yaşını bitiren ayırt etme gücüne sahip küçükler; toplumsal, ruhsal, ahlaki, bedensel ve zihinsel yetenekleri ile spor, eğitim ve öğretim haklarını, sosyal ve kültürel varlıklarını, aile yapısını ve özel yaşantılarını korumak ve geliştirmek amacıyla yasal temsilcilerinin yazılı izni ile çocuk dernekler i kurabiliyor veya kurulmuş çocuk derneklerine üye olabiliyorlar. Oniki yaşını bitiren küçükler yasal temsilcilerinin izni ile çocuk dernekler ine üye olabiliyorlar ancak yönetim ve denetim kurullarında görev alamıyorlar.Çocuk derneklerine onsekiz yaşından büyükler ve tüzel kişiler kurucu veya üye olamıyorlar. Ayrıca çocuk derneklerinde kuruluş bildirimine, kurucu çocukların yasal temsilcilerinin izninin eklenmesi gerekiyor.
Medeni Kanunda belirtildiği üzere; ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan her ergin kişinin fiil ehliyeti vardır. Ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmamak, yaş küçüklüğü yüzünden veya akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk ve bunlara benzer sebeplerden biriyle akla uygun biçimde davranma yeteneğinden yoksun olmamak yada bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkûm bulunmamaktır. Ergin olmak ise onsekiz yaşını doldurmuş olmak veya onsekiz yaşın doldurmamış olduğu halde evlenmiş olmak yada onbeş yaşını doldurmuş küçüklerin kendi isteği ve velisinin rızasıyla mahkemece ergin kılınmış olmaktır.
Tüzel kişiler de dernek üyesi olabilirler. Bu kişilerin, kanuna ve kuruluş belgelerine göre gerekli organlara sahip olmakla, fiil ehliyetini kazanırlar. Tüzel kişinin iradesi, organları aracılığıyla açıklanır. Dernekler de özel hukuk tüzelkişisi olup, Medeni Kanunun 48. maddesinde belirtilen tüm hak ve yetkilere sahip bulunuyorlar. .
Derneğe üye olma ve üyelikten çıkmanın şart ve şekilleri. ile üyelerin ödeyecekleri giriş ve yıllık aidat miktarının belirlenme şekli. Dernek tüzüğüyle belirleniyor.
Derneğe üye olmaları Kanunla yasaklanmamış olan ve dernek tüzüğüne göre üye olma şartlarını taşıyan kişilerin derneğin yönetim kuruluna yapacakları yazılı üyelik başvuruları yönetim kurulunca görüşülerek en çok otuz gün içinde üyeliğe kabul veya isteğin reddi şeklinde karara bağlanıp, sonucu müracaat sahibine yazı ile duyurulması zorunlu. Derneğin, ilk genel kurul toplantısının yapılacağı tarihe kadar, dernek tüzüğünde sayıları belirtilen yönetim ve denetleme kuruları üye tam sayısının asıl ve yedeklerini oluşturabilecek sayıdan az olmamak üzere üye kayıt edilmesi zorunlu. Yönetim kurulunca, karar defterinde alınan karar ile üyeliğe kabul edilmiş bulunanlar dernek üyesi oluyorlar. Başvurusu kabul edilen üye, bu amaçla tutulacak deftere kaydediliyor.
Üyelik için kanunda veya tüzükte aranılan nitelikleri sonradan kaybedenlerin dernek üyeliği kendiliğinden sona eriyor. H iç kimse, dernekte üye kalmaya zorlanamadığı gibi, her üye yazılı olarak bildirmek kaydıyla, dernekten çıkma hakkına sahip. Dernek tüzüğünde üyelerin çıkarılma sebepleri gösterilebilir. Tüzükte çıkarma düzenlenmemişse üye, ancak haklı sebeple çıkarılabilir. Bu çıkarma kararına, haklı sebep bulunmadığı ileri sürülerek itiraz edilebilir.
Ülkemizde dernek üye sayısında son dönemde belirlenen artış, toplumun duyarlığının artışı olarak değerlendirilmeli. Şu anda dernek üyeleri arasında azınlıkta olan kadınlarımızın da erkek yurttaşlarımız kadar sivil toplum örgütlerine ilgi göstermeleri toplumdaki gelişmeye paralel olarak beklenecektir. Son olarak, gelişmiş bir ülke olan İsveç’te ülke nüfusuna eşit sayıda dernek üyesi olduğunu hatırlatarak “konuşan” toplumun gereği olan dernek üyelerine başarılar diliyorum.

Comments: Post a Comment



<< Home

This page is powered by Blogger. Isn't yours?