Saturday, August 12, 2006

 

PARÇALANMIŞ AİLEDE ÇOCUKLARIN KONUMU

12 ağustos 2006 :İçinde bulunduğumuz dönemde bir çok yasa tamamen ya da kısmen değişiyor. Özellikle temel yasalardaki bu değişiklikler yargı sistemimizi olumsuz etkiliyor. Yasa metinleri ile uygulamalar arasında öngörülemeyen bazı problemler yaşanıyor. Bu köşede yurttaş ve birey olarak modern yaşamın ve yasaların gereği olan hak ve sorumluluklarımızı hukukçu gözüyle değerlendirmeye , kamu hukuku ve özel hukukun çeşitli alanlarından, örnekler vererek değişik bir boyut getirmeye çalışıyoruz.

Aile Mahkemeleri yasasının 6. maddesi ile küçüklerin korunması, eğitimi, sosyal yaşamları yönünden taraflarca talep edilmese dahi, hakim tarafından kendiliğinden alınması gereken hükümler getirildi.

Son dönemde İcra ve İflas Yasası da değişti.Yeni Yasanın 25/b maddesi gereğince boşanma sonrası çocuk teslimine ilişkin ilamların icrasında, çocukla ilişki tesisinde, icra müdürünün çocuk teslimine veya kişisel ilişki tesisine giderken yanına, geçen hafta sonu yayımlanan yazımızda sözünü ettiğimiz uzman almak suretiyle gitmesi zorunluluğu getirildi.

Bulunulan mahkemede kadrolu uzman bulunmadığı takdirde görevlendirilecek uzmanların Çocuk Esirgeme Kurumu’nda veya Sosyal Hizmetler Kurumu’nda çalışan psikolog, pedagog veya sosyal çalışmacılar arasından seçilmesi gerekiyor. Bu nitelikte bir eleman temin edilemediği durumlarda ise, eğitimci formasyonuna sahip bir kişinin uzman olarak icra memurunun yanında yer alması gerekiyor.

Ancak bu uzmanlara da ücret ödenmesi gerekiyor. Bu ücretin taraflarca ödeneceği Kanun hükmünde yer alıyor.Yani kadrolu olmayan elemanlar dışında görevlendirilen veya başka bir alanda bilgisine ihtiyaç duyulan uzmanlar yönünden mutlaka tarafların ücret yatırması gerekiyor.

Boşanma sonucu anneden ya da babadan ayrı kalan çocukların dünyalarının karardığı, duygusal iniş çıkışlar yaşadığı gerçeği karşısında yasal olarak getirilen bu zorunluluk son derece çağdaş ve olumlu karşılanabilir. Ancak Türkiye şartlarında, geçim sıkıntısı içinde olan ana veya babaya bu zorunluluk ‘’sen çocuğunu görme! ‘’ demek anlamına gelebilir.
Onun için anne baba özlemi içerisinde olan çocuğu daha fazla yaralamamak adına, boşanmış anne babanın, avukatları veya yakınları tarafından uzlaşmacı bir tutumla bir noktaya getirilerek, çocukla kişisel ilişkinin icra memuruna ve uzman teminine ihtiyaç duyulmaksızın problemsiz gerçekleştirilmesinin sağlanması görüşündeyim.
Yasa metinleri hazırlanırken gelişmiş ülkelerin yasalarında yer alan kurumların ülkemize de öngörülmesinde büyük yararlar var. Ancak bu tür durumlarda Türkiye şartlarının çok iyi analiz edilerek yasanın uygulanabilirliği göz önüne alınmalı.

Comments: Post a Comment



<< Home

This page is powered by Blogger. Isn't yours?