Thursday, August 17, 2006

 

FİKRİ VE SINAİ HAKLARIN KORUNMASI

Günümüzde marka ürünlerin hemen hemen tamamının küçük değişikliklerle hatta birebir taklit edilerek üretilip piyasaya sunulduğunu, korsan yayınların tezgahlarda açık ya da gizli satıldığını izliyoruz. Bu eylemlerin Türk Ceza Kanunu’nda müeyyideleri bulunmasına karşın her an, her yerde bu tür ürünlerle karşılaşıyoruz. Bu olgunun ekonomik, sosyal ve kültürel boyutlarını bir yana bırakarak biz köşemizde hukuki boyutunu ele almak, bu konuda da sevindirici bir yargı kararını gündeme getirerek vatandaş ve meslek örgütlerine düşen görevleri okuyucularıma hatırlatmak istiyorum.

Son zamanlarda Yargıtay kararları ‘’ taklit ürünü satmayan ancak işyerinde bulunduran tacirin de cezalandırılması’’ görüşünü ön plana çıkardı. Böylece korsan ürünlere yönelik olarak başlatılan mücadeleye" Yargıtay da örnek bir kararla katkıda bulundu.

Aydın`da bir tüccar aleyhine, mağazasında tescilli markanın taklidini kullandığı gerekçesiyle dava açıldı. Aydın 1. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davada 556 Sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmündeki Kararname`ye aykırı davrandığı gerekçesiyle yargılanan tacir, “ürünlerin kalitesiz olduğu gerekçesiyle satışa sunmadığı ve depoda bulundurduğu” şeklinde savunma yaptı . Aydın 1. Asliye Ceza Mahkemesi, bu savunmayı yeterli görerek tacirin beraatine karar verdi.Davacı firmanın Kararı temyizi üzerine konu Yargıtay’a intikal etti. Yargıtay 7. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu. Yüksek Mahkeme bozma ilamında, “markayı veya ayırdedilmeyecek derecede benzerini ticaret alanına çıkarmak veya ticari amaçla elde bulundurmanın” marka hakkına tecavüz sayılacağını belirterek, “Markanın haksız kullanımı suretiyle ürünlerin ticari alanda bulundurmanın dahi suç teşkil edeceği” şeklinde hüküm verdi.
Aslında yasal düzenlemelere göre, korsan malın üreticisi ve satıcısının yanı sıra kullanıcısı da cezalandırılabiliyor.556 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve ilgili yasalar haksız markayı bulunduranlar hakkında 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası ve yanı sıra para cezası öngörüyor. Ayrıca, işyerlerinin bir yıldan az olmamak üzere kapatılması ve aynı süre içinde tacirin ticaretten men edilmesi hususunda hükümler içeriyor..Japonya’da yaşayan ve eşi Japon olan bir yakınım, bu ülkede taklit ürünleri kullananların uzun zamandan bu yana cezalandırıldığını bu konuda yasaların çok katı olduğunu ve bütün Japon vatandaşlarının bu konuda fazlasıyla duyarlılık gösterdiklerini, Türkiye’den yanlışlıkla alınmış bu tür ürünleri ülkelerinde kullanmadıklarını anlatmıştı.
Geç de olsa Türkiye’de bu yönde yasal düzenlemeler yapılmış olması, uygulamanın denetlenmesi ve yargı kararları oluşması toplumun bu yönde bilinçlendirilmeye yönelinmesi olumlu yaklaşımlar…
Ülkemizde yasalarda, çoğaltılan korsan kitapları satın alanlar veya yasa dışı çoğaltılan CD’ leri kullananlar “bilinçsiz tüketici” olarak adeta hoşgörülüyor ve haklarında dava açılmıyor.Ancak bu tür ürünleri satın alan tacir ise ``bilinçli tüketici`` olduğundan korsan ürün kullanmak suçundan yargılanıyor.
Bilişim suçları ile ilgili yeni yasa ‘’korsanlığı’’ affetmiyor ve ağır müeyyideler getiriyor. Telif Hakkı ihlalleri için ağır cezalar ve hukuki yaptırımlar öngörülüyor. Korsan yazılım ticareti yapan kişiler için cezaların alt sınırı da oldukça yüksek tutulmuş.
Ülkemizde yapılan araştırmalar yazılım korsanlığı oranının %65 düzeyinde olduğunu ve ciddi problem yarattığını ortaya koyuyor.

Marka ürün yerine taklit ucuz ve düşük kaliteli ürün kullanma, telif hakkı ihlal edilmiş “korsan” ürünleri tüketme eğilimi ekonomik gücü zayıf olanlar için cazibesi nedeniyle tamamen önlenemeyebilir. Ancak ülkemizde fikri hakların korunmasında yepyeni bir dönemin başladığı şu günlerde, yasal ürün kullanımı konusunda toplum bilincini geliştirmek için meslek gruplarının bir araya gelerek güçlerini birleştirerek mücadele etmeleri Türkiye ekonomisine önemli ölçüde katkı sağlayacaktır.

Comments: Post a Comment



<< Home

This page is powered by Blogger. Isn't yours?